Uğruna, tahtını/tacını
terk eden krallar vardır. Çok sevilir, kıskanılır, tabanca çekilir, bıçak
sıyrılır. Ölünür, öldürülür, gerekirse mahpus yatılır.
Anadır, bacıdır,
teyzedir, haladır. Yavukludur, orospudur, metrestir, kapatmadır, yosmadır.
Savaşların en büyük mağdurudur. Tecavüz edilir, esir alınır, satılır, köle
yapılır. Tecavüzcü değil o asılır, çünkü yargıç erkektir.
Erkekleri de doğurur.
Emzirir, besler, bokunu sidiğini temizler, donunu yıkar, pantolonunu ütüler
yıllarca. Büyüdüğüne emin olunca, bir başka kadına devreder yaşatsın diye.
Biraz gecikse, kapılarda camlarda
bekler sabaha dek. Ölse, gözüyle görmedikçe öldüğüne inanmaz, bekler ölene dek.
Şili’de, Arjantin’de, Fransa’da, Ürdün’de hep aynıdırlar; 500, gerekirse 5000
hafta beklerler hiç yüksünmeden; katillere inat. Zalim dövmekten usanır, onlar
beklemekten vazgeçmez.
Bu kadar çok işi ve adı
olan kadının bir gizli dili de vardır haliyle. Daha doğrusu bilinir ama
yazılmamış bir dildir bu. Bu dilin sözcüklerini, deyimlerini yi…
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum Yaz Bilader